Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan murat ne
Kişi Hak´kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir
[/su_quote]
Yunus Emre’nin ‘İlim Kendin Bilmektir’ isimli şiirinde belirttiği gibi kendini bilmeyip, okuduğunu doğru yorumlayıp yaşamında kullanmadıktan sonra okuduğunun bir anlamı yok. Okuduğun kitap ne olursa olsun onu iyi özümseyip hayatına güzel sözler ve şiddet içermeyen eylemlerle yansıtırsan toplumsal barışı her zaman yakalayabilirsin.
En sevdiğim tanımlamalardan birisidir kitap kurdu. Kitabı seven, kitabı hayatın merkezine oturtan, kitapla arasında tiryakilik düzeyinde ilişki kurmuş kişiyi ifade eder bu tanımlama. Bakışlarıyla, ağzından çıkan değerli sözlerle, ince ve nazik davranışlarıyla bir bilgeyi andırır kitap kurdu.
Fotoğrafa baktığım zaman cezaevindeki bir mahkumun kütüphanede acaba aradığım kitap bu mu diye kitapları karıştırışını görüyorum. Kütüphane rafının üzerinde ise ‘Bir Kütüphane Bir Hapishane Kapatır’ sözünü görüyorum. Bu söz aslında kitap kurdu için geçerli. Kitap kurdu bir dervişi andırırcasına sabırlı olup geçmiş, bugün ve gelecek üzerinden hayata bakar. Hayata dair derin bir bakışa sahiptir. Hayat onun için bir yüz metre koşusu değil maraton koşmak gibidir. Olaylar karşısındaki soğukkanlılığıyla herkesi şaşırtır. Anlamadan konuşmaz, değerlendirme yapmaz. Hayata bu şekilde bakmayan, anlamadan konuşanların olduğu yerde, okuduğunu özümsemeyenlerde, hoş görünün ve saygının olmadığı yerde bir kütüphane değil bin kütüphane kursan şiddetin önüne geçemezsin. Ne okuduğunu anlamayanlara değil, sırf okumuş olmak için okuyanlara değil, çok sayıda kitap kurdunun olduğu bir dünyaya ihtiyacımız var.
Aç kalmaktan değil kitapsız kalmaktan korkar kitap kurdu. Bir kitap kurdu, aradığı kitabı mutlaka bulur. Aradığı kitabı bulduğunda yaşadığı sevinci hiçbir şeye değişmez. Günümüzün insanına bu sevinç şaşırtıcı gelebilir. Onlar, hayatın merkezine başka şeyleri yerleştirdiği için bu sevincin nedenini anlayamazlar.
En büyük arzusu, bilinmek değil bilmektir kitap kurdunun. Sadece kitap okurken, kitap ararken zaman hesabı yapmaz. Endişeli olduğu anlar, kitaptan ve kültürden uzak olduğu anlardır. Kalabalıkların arasında değil kitapların arasında mutlu hisseder kendisini. Çok zordur kitap kurduyla dostluk kurmak, koyu bir sohbete dalmak. Kelimelerle dans etmeyi çok sevdiği için kelimelerle dans etmeyi bilenler onunla derin ve kalıcı bir dostluk kurabilir.
Görselin egemen olduğu bir dönemdeyiz. Kitap kurtları giderek eksiliyor. Çukurova’da kitap fuarı düzenlenmeden önce çok sayıda kitap kurdu vardı, şimdilerde fuar var ama kitap kurdu yok. Bu eksikliğin hepimize çok şeyler kaybettirdiğini düşünüyorum.