Ötenin ötesinden.
Dudaklarda şarkılar,
Kurtuluş bestesinden.[/su_quote]
Necip Fazıl Kısakürek’in ‘’Aç Kapıyı’’ isimli şiirinde belirttiği gibi eskiden sabırsızlıkla beklenen bir haber geldiği zaman kapı büyük bir heyecanla açılır ve güzel bir haberde sevinçle dudaklarda şarkılar veya ıslık sesi yer alırdı. Sormadan açılan kapıların yerini günümüzde defalarca sorgulanan ve açarken dahi ‘’Acaba’’ endişesini yaşatan, can güvenliğimizi sağlama aldığımızı düşündürttüren! estetikten uzak çelik kapılar aldı.
Kullanımı giderek artan çelik kapılar, bir apartmanda asansörü kullanmak yerine merdivenleri kullanarak üst katlara çıkmaya karar verildiğimizde dikkat çeker. Evin içinde kendini emniyette hissedememe giderek yaygınlaşırken evin girişindeki çelik kapı tek başına güven hissini vermediği için site girişlerinde özel güvenlik, alarm sistemlerinin kullanımı da yaygınlaşmakta.
Bu güvensizliğin dünya genelinde ekonomik ve sosyal nedenleri var. Dünyada günde 2 dolarla geçinmek durumunda olan 3 milyar insana karşılık dünya gelirinin yüzde 40’ına sahip dünyanın en zengin 200 kişisi var. 800 milyon insan yetersiz beslenme tehdidi altında yaşıyor ve bu çarpık ekonomik tablo, ciddi güvenlik sorunları doğuruyor.
28 Avrupa ülkesinde, yaklaşık 50 bin Özel Güvenlik Şirketi’nde 1,7 milyon kişi Özel Güvenlik Görevlisi olarak istihdam ediliyor. Avrupa Özel Güvenlik Sektöründeki yıllık 15 milyar Euro civarındaki ciro bu konudaki ekonomik pastanın büyüklüğünü ortaya koyarken Türkiye’nin İngiltere’ den sonra en fazla özel güvenlik görevlisi istihdam eden ülke olduğuna dikkat çekiliyor.
Evine yönelik hırsızlık olayı yaşayan birisi hissettiklerini şu şekilde ifade ediyor: “…Evine hırsız girdiğinde insanın onuru çok inciniyor, gururu kırılıyor. Ama ondan da önemlisi yaşadığı güvensizlik hissi… Kendi eviniz, onca zorlukla çalışıp aldığınız eşyalar, size ait her şey, mahrem alanınız ayaklar altında. İnsan acayip tedirgin oluyor. ‘Bu nasıl olur?’ sorusunu kafandan atamıyorsun. Bu nasıl olur?
‘Çalınan bir şey var mı?’ sorusunu duyuyorum. Bilgisayarın yerinde koskoca bir boşluk. İlk anda konuşamıyorum. Doğrusu konuşuyorum da sesim çıkmıyor. Sesimi bir ben duyuyorum. Bir daha soruyor, bilgisayarım diyorum. Der demez o ana dek boğazımda düğümleyerek tutmaya çalıştığım her şey gözlerimden boşalıyor…”
Fotoğrafta en üstte evin içini aydınlatan bir pencerenin ve bu pencerede de el yapımı bir işlenmiş örtünün olduğu ağaç kalitesinin ve işlemeciliğinin en yüksek seviyede olduğu bir kapıyı görüyorum. Günümüzde çoğunlukla güvenliğin ön planda olduğu, estetikten uzak kapılar ön plandayken geçmişte estetiğin ön planda olduğu kapılar revaçtaydı. Bu örneğin ortaya koyduğu: Artan güvensizlik, kaybolan estetik son derece üzücü…
Daha güvenli bir hayat için çelik kapılar, özel güvenlik, alarm sistemleri yerine ekonomik ve sosyal açıda
