Bir Demet Tiyatro, Vizontele, Eyvah Eyvah, Hükümet Kadın, Niyazi Gül Dörtnala ve Nadide Hayat gibi dizi ile filmlerdeki muhteşem oyunculuğuyla Demet Akbağ hayatımıza renk ve değer katmış bir oyuncudur.
Lütfiye, Züleyha, Feriştah, Firuze, Siti Ana, Firuzan, Necla gibi onlarca karakterin mimarı Demet Akbağ izleyicisine saygıda kusur etmezken izleyicisi de değerli sanatçımıza sevgisinde cömertlik ve vefa sergiliyor.
İzleyicisine saygısı olan Demet Akbağ bu konudaki hassasiyetini şu şekilde açıklıyor: “…Özellikle içime sinmeyen, izleyiciye mahcup olabileceğim işleri kabul etmiyorum. En büyük korkularımdan biri izleyiciye mahcup olmaktır. Bir işi kabul ederken ilk sorum ‘Beni bu rolde neden izlesinler ki?’ oluyor. Bu sorunun cevabını güzel bir şekilde verebilirsem teklifi kabul ediyorum.”. Her ne iş yaparsak yapalım yaptığımız iş nedeniyle hizmet alanın beklentisini hesaba katarak iş yapmak başarıya giden yolda en önemli etkenlerden birisidir. En yakınınızda olup da size gerçekleri söyleyemeyecek olanların değil de hizmet alacak olanların görüşleri sizler için önemli olmalı.
Arzu Akyol, Demet Akbağ’a şu soruyu soruyor: Nuri Bilge Ceylan filminde de oluyorsunuz Ata Demirer filminde de… Köylü de oluyorsunuz kentli de… Hiçbir rol üzerinizde sakil durmuyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Bu soruya Demet Akbağ’ın verdiği cevap: “…Ben sadece bir oyuncu felsefesi ve samimiyetiyle yaklaşıyorum teklif edilen rollere. Bunun önüne herhangi bir kimlik oturtmuyorum. Mesela ‘komedyen Demet Akbağ’ diye yaklaşmıyorum olaya. Ben bir oyuncuyum ve hayatım boyunca sadece oyunculuk yapmaya çalıştım. Bu işi, başka başka karakterlere bürünmeyi seviyorum. Avantajım şu ki aynı zamanda güldürebilen bir oyuncuyum. Çünkü şimdi ‘kadın komedyen’ gibi kategoriler, ‘Komedyense ağlatamaz, ağlatırsa güldüremez’ gibi ön kabuller var. Ben bu kategorilerin hiçbirine girmiyorum. İnsanları şaşırtan bu. Ben hem güldürebilen hem ağlatabilen bir oyuncuyum. Sanıyorum bu yüzden bu kadar çok yönetmenle bu kadar farklı projede çalışabildim.”. Aslında günlük hayatımızda da ezberleri bozabildiğimiz kadar başarıya ve başarıdan kaynaklanan mutluluğa koşabiliriz. Gerçek olarak kabul edilmiş yanlışların peşinden koşup onları değiştiremediğimiz sürece sıradan kalmaya mecburuz.
Fotoğrafa baktığım zaman işine önem veren bir insanı, kadının sanat ve kültür hayatındaki gücünü görüyorum. Rahat ve kendisiyle barışık bir insan var karşımda. Demet Akbağ, çekememeleri, kıskançlıkları, samimi olmayanları hayatından eleyen birisi. Keşke bunu herkes yapabilse. Kulaklarımızı çekemeyenlerin olumsuz sözlerine tıkarken başarıya katkı sağlayacaklara açmalıyız ki başarıya giden yolda engelleri aşabilelim. Aklımız ve vicdanımız tek yol göstericimiz olmalı. İşimizi en güzel nasıl yaparız sorusuna cevap bulup en iyisini yapmaya çalışarak yolumuza devam etmeliyiz.
“…Ne yazılırsa yazılsın kelimelerin kifayeti yeterli olabilir mi? Son çeyrek yüzyıldaki komedi filmlerinin de drama filmlerinin de en çok aranılan kadın oyuncusu. Neden bu kadar tercih edildiğini aslında en iyi şekilde rakamlar açıklıyor. Sanatçının 13 filmi için toplam 25 milyon bilet kesildi…”.
Demet Akbağ oyunculuk yelpazesi geniş birisi olarak böylesine büyük bir başarıya imza atmış bir sanatçıdır. Bu başarı Akbağ için mutluluk, huzur ve gurur kaynağıdır. İyi ki Demet Akbağ var, iyi ki sanat var.