Amcası rahmetli Sakıp Sabancı tarafından yetiştirilmiş ve yerine geçmesi Sakıp Bey tarafından istenmiş başarılı bir iş kadını olan Güler Sabancı, amcasının vefatından sonra Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı olmuş ve Fortune dergisi tarafından 2013 yılında hazırlanan “Dünyanın En Güçlü 50 İş Kadını” listesinde ikinciliği elde etmiştir. Güler Sabancı’ya ayrıca yükselenler listesinde de ilk sırada yer verildi. Güler Sabancı, Financial Times tarafından da “Dünyanın Zirvesindeki 50 İş Kadını” arasında ikinci seçilmişti.
Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birisinin zirvesinde olmak, ülkemizin en iyi üniversitelerinden birisini yönetmek Güler Sabancı’nın önde gelen uğraşıları arasındadır. Bu zorlu uğraşının yanında sanata, sosyal, kültürel hayata destek vermek ve kadın haklarının gelişimi için de özverili bir mücadele yürütüyor.
Bu kadar güçlü ve “Anadolu’nun Süper Kadını” olarak tanımlanmasına rağmen Güler Sabancı, amcası gibi mütevazı, güler yüzlü, empatiye önem veren ve toplumun değerleriyle barışık birisidir.
Güler Sabancı başarı yolundaki üç altın kuralını şu şekilde açıklıyor: Ne olursa olsun pes etme, insanlara uzan ve gerektiğinde yardım al, en zor şartlarda bile gülümsemekten vazgeçme. Günümüz gençliği en ufak bir olumsuzlukta karamsarlığa kapılıp pes etmekle başarıya giden yolda en büyük hatasını yapıyor. Birlikte çalışmamanın ve ‘’her şeyi ben bilirim’’ diyerek başkalarından yardım almamanın bedelini başarısızlıkla ödüyorlar.
Kadın hakları için mücadele eden Güler Sabancı, “Bu yüzyıl kadınların yüzyılı. İklim değişikliği, şehirleşme gibi kadınların iş gücüne katılımı da önlenemez bir trend. Diğer büyük değişimlerde olduğu gibi ayak uyduranlar rekabette öne geçecekler. Mobil iletişim çağındayız, kadınların yetenekleri artık daha iyi biliniyor. Dünyada esen rüzgârlar biz kadınlara destek veriyor. Yeni bir dönemdeyiz yelkenlerimizi şişirip daha hızlı ilerlemeliyiz. Ama nereye gitmek istediğini bilmeyenler için hiçbir rüzgâr doğru değildir. Biz eşitlik istiyoruz, bunu hak ederek almak istiyoruz. Bunun sadece yasalarla olmadığını da biliyoruz. Hepimize rol düşüyor. Daha iyiyi isteyeceğiz daha akıllı olacağız… Daha iyi bir dünya, demokrasi ve gelecek için kadınlara ve onların katılımına ihtiyaç var” diyor.
Fotoğrafa baktığım zaman nereye gideceğini bilen, erkeklerin egemen olduğu bir dünyada sürdürülebilir başarıya imza atmış bir kadını görüyorum. Güler Sabancı kendisine güvendiği gibi ülkesinin gücüne ve aydınlık geleceğini de güveniyor. Hep birlikte bir şeyler yaratmak başta gelen vazgeçilmezidir.
Mütevazı, güler yüzlü, empatiye önem veren ve toplumun değerleriyle barışık, kadın haklarının güçlü ve kararlı mücadelecisi Güler Sabancı gibi kadınların sayısının artmasını istiyorsak kız çocuklarının okula gönderilmesiyle ilgili kampanyaların ve onları sosyal hayatın içinde tutan çalışmaları desteklemeliyiz.
