Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine[/su_quote]
Nazım Hikmet’in ‘’Çekilmez Bir Adam’’ şiirinde belirttiği gibi insan çalışırken bir anda çileden çıkarak kendine ve etrafındakilere karşı nefret duygularıyla çekilmez birisi olabiliyor. Hem kendini hem de etrafındakileri mutsuz yapabiliyor. Çekilmez birisi olmamak için iş ortamında hem sevdiğiniz işi yapacaksınız hem de o işi yaparken uygun mekân ve uygun insanlarla çalışacaksınız. Peki, bu her zaman mümkün mü?
Ne istediğini ve kim olduğunu iyi bilen insanlar ve yaşamdan ne beklediklerini iyi bilenler için çalıştığı mekânı ve çalıştığı insanları seçerek, sevdiği işi yaparak çileden çıkmamak ve çekilmez adam olmamak mümkün. Ülkemizde yaygın olan anlayışa göre iyi bir maaş, zevkli bir işten ve çalışma mekânından daha önemli görülüyor. Çocuklarımıza sevdiğiniz işi yapmıyorsanız, uygun mekân ve uygun insanlarla çalışmayıp çileden çıkıyorsanız iyi bir maaşın beden ve ruh sağlığınıza katkısı olmadığı gibi zararı olduğunu söylemeliyiz. Kazandığını kendin ve sevdiklerin için ‘’öfkeli, çekilmez bir adam olarak’’ yaşayamadıktan sonra bir anlamı olmadığını vurgulamalıyız.
Günümüzün maddiyatçı dünyasında iyi bir maaş motivasyon açısından elbette çok önemli ama tek motivasyon kaynağı bu olmamalıdır. Geçmiş dönemlerdeki çalışanlar gibi erken yaşta emekli olmak Türkiye’de artık mümkün olmadığına göre uzun çalışma süresini dikkate alıp iş memnuniyetinde başka faktörleri de düşünmek gerekiyor…
32 ülkeyi kapsayan “Global İş Dünyası Eğilimleri” raporuna göre tüm dünyada çalışanların yarıdan fazlası zevkli bir işin, iyi bir maaştan daha önemli olduğunu düşünüyor. Önemli bulguların yer aldığı raporda en mutlu çalışanların Avrupa’da yer aldığı, Fransa, İsviçre, Danimarka ve Türkiye’de kişisel motivasyon ve iş memnuniyetinde bir önceki döneme göre artış olduğu ortaya çıktı.
Araştırmaya katılan kuzey ülkelerde çalışanların büyük çoğunluğu bu düşünceye sahipken, Hong Kong, Malezya ve Hindistanlı çalışanlar için ise maaş çok daha güçlü bir etkiye sahip.
İş memnuniyetinin ya da tatminin artması, doğrudan çalışma performansına ve verimliliğe de yansıdığından çalışma mekânında şu hususlar çok önemli görülüyor:
- Havalandırma ve ısıtma kalitesi
- Mekân genelinde aydınlatma
- Gürültü ve ses yaratan kaynakların varlığı
- Çalışma ortamının kullanım ve görüntüsel olarak konforu
- Yerleşim düzeni
Uzmanlara göre bu faktörlere yenileri ve detaylarda gizlenen başka başka somut faktörlerde eklenebilir. Özetle, iş verimliliği ve memnuniyeti için fiziki mekân ve çevrenin önemini bu faktörler ortaya koymaktadır.
Fotoğrafta işini büyük bir keyifle yapan berberin sahip olduğu görsel konfor insanı kıskandıracak boyutta. Her gün dört duvar arasına hapsolarak çalışanların çok daha iyi anlayacağı bir çalışma mekânı var bu fotoğrafta. Çalışana her an yaşamdan kopmadığı hissini verirken bu görüntü, iş verimliliği ve memnuniyetine de büyük bir katkı sağlar. Berber olarak daha kalabalık bir şehirde, daha fazla insanı yanında çalıştırdığı bir mekânda da işini yapıyor ve çok daha fazla para kazanıyor olabilirdi. Tercihini yapmış ve dükkânının penceresinden baktığı zaman denizi ve doğanın güzelliklerini seyrederek işini yapıyor ve kazandığıyla kendince mutlu bir yaşam sürdürüyor. O, bu hayatı tercih etmiş ve bununla mutlu. Yanında çalışanın kahrını çekmek istememiş, çok kazanıp farklı ve gereksiz yerlere çok harcamak istememiş, az kazanıp mutlu olmak istemiş. Bir başkası da tam tersini tercih edip o şekilde mutlu olmak isteyebilir.
Kişi önce kendini tanıyıp, hayattan beklentilerini iyi belirleyebilirse işini sevmeye rağmen uygun olmayan mekânda ve uygun olmayan insanlarla çalışırken mutlu değilse ayrılıp gitmesini ve kendine uygun mekânı, uygun insanları bularak mutluluğun adresine ulaşabilmelidir. Ayrılman gereken yerden zamanında ayrılmayı başaramazsan ‘’çekilmez bir adam’’ olursun ve hem kendine hem de çevrene zarar veririsin. Unutma, sen teksin ve senden bir ikincisi yok ve bir daha da olmayacaksın. Kendin için yaşa ve kendi mutluluğunu sevdiklerine de yaşat.