İnce bilekli yar!
Dünyaya eyvallah etmem
Altın yürekli yar![/su_quote]
Cahit Külebi’nin ‘’Tabanca’’ isimli şiirinde belirttiği gibi insanların çoğunluğu tabanca, bıçak gibi kesici, delici cisimlere sahip oldukları zaman kendilerini daha güçlü görerek korkusuz olabiliyorlar. Öfke kontrolünü iyi yapamayan bu korkusuzlar kendilerine veya karşılarındakilere zarar vererek sonrasında bin pişmanlık duyabiliyorlar. Günümüzde sadece tabanca veya bıçakla değil, ağır bir küfür veya fiziksel şiddette ciddi travmalara yol açabiliyor. Öfkemizi kontrol edebilsek bu şiddet sahneleri yaşanır mı?
Öfke hiçbir şeyi çözmediği gibi bizi arkadaş, eş ve yakınlarımızdan uzaklaştırarak yalnız bir hayata mahkûm eder, en büyük zararı ise öfkeli kişinin kendisine verir. Kişi öfkeliyken mantıklı düşünemez ve mutlaka hata yapar. “Keskin sirke küpüne zarar” atasözü aslında bu konuda her şeyin özeti.
Hayatın değişik ortamlarında bizi öfkelendirecek durumlarla karşılaşabiliriz. Önemli olan bu tür durumlarda öfkeyi kontrolsüz bir şekilde bırakarak bize hükmedecek hale getirmemesini sağlamaktır. Öfke kontrolünü yapamadığımız için giderek öfkeli bir toplum haline geldik ve bu nedenle de yazılı ve görsel medyamız da bununla ilgili üzücü haberlerle her geçen gün dolup taşıyor.
Konunun uzmanı Birsel Kavaklı, olumsuz duyguların organlar üzerinde önemli etkileri olduğunu söyleyerek, duyguların organlar üzerindeki etkileri hakkında önemli bilgiler veriyor.
Kronik hastalıkların temelinde öfke, üzüntü gibi olumsuz duyguların yattığına vurgu yapan Kavaklı, “olumsuz duyguların hastalık yaratmasının sebebi; çoğu zaman stres hormonlarını artırarak organları etkileyip işlevlerini kaybetmesine sebep olmasıdır… Aşırı alkol kullanımı, bilinçsiz ilaç kullanımı nasıl karaciğeri tahrip edebiliyorsa aşırı öfke ve kızgınlık gibi duygular da karaciğere zarar verebilmektedir. Aşırı öfke durumlarında mide bulantısı, kramplar, baş ağrıları görülebilmektedir” diyor.
Fotoğraftaki insana baktığımda; kontrol edilememiş bir öfkenin verdiği zararı görüyorum. Bir kavga sonunda yüzüne bıçak darbesi almış ve bu bıçağın izini yıllarca beyninde ve yüreğinde taşımış bir insan var fotoğrafta. “Öfkelenmeyen insan yoktur’’ cümlesine bakışı ve onun yüzüne yansıyan ifade dikkat çekici. Elbette, herkes zaman zaman öfkelenebilir ama önemli olan öfkeyi kontrol altında tutmaktır…
Bazı art niyetli insanlar, öfke kontrolünü iyi yapamadığınız zaman özellikle sizi öfkelendirerek hem toplumda itibarınızı kaybettirirler hem de beden ve ruh sağlığınıza zarar verirler. Öfkeyi kontrol edebilmek bir erdemdir.
Unutmayalım! “Rüzgâr eken fırtına biçer” diyorlar. Sevgi ve sakinlik her derde devadır…