Mevlana’nın ‘’Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.’’ sözündeki gibi gençlerin yetişme sürecinde onlara ‘’ rol model’’ olarak sunulacak insanlar da son derece önemli.
91 yıllık hayatında hep üreten, düşünen, binlerce insanın hayatını kurtaran ve yürüttüğü başarılı çalışmaları ile beyin cerrahisinde çığır açan Prof. Dr. Gazi Yaşargil, örnek bir bilim insanı olarak gençler için çok iyi bir rol modeli olup bugün de büyük bir tutkuyla çalışan, hayat kurtaran, tıp dünyası için genç cerrahlar yetiştiren, her açıdan mükemmel bir insandır.
Yüzyılın Beyin Cerrahı seçilen, beynin Piri Reis’i olarak adlandırılan Gazi Yaşargil, beyin cerrahisinde çığır açan mikrocerrahinin kurucusudur. Gazi Yaşargil’ in tıp ve mühendisliği harmanlayan başarılı çalışmaları sayesinde beyin ve sinir cerrahisi teknolojik imkânlardan en çok yararlanan alanlardan birisidir.
Fatma Demir’in kendisiyle üç yıl önce yaptığı bir söyleşide geleceğe dair planını şu şekilde açıklıyor: “Yazacak bir kitabım var. Ameliyatlara girmek istemiyorum artık. Öyle planlarımız var ki ilkokul öğrencileri bile gelsin beynin yapısını öğensin istiyorum. Beyin damarları nedir, kendisi telden plastikten yapsın, öğrensin istiyorum. Bunu neden mi istiyorum? Çünkü Beynimizin muhtelif uzuvları var. Gözümüz kulağımız, burnumuz, elimiz beynimizin bağları… 10 parmakta 10 tane göz var. Gözümüz görmese de elimizle dokunduğumuz cisimlerin şeklini bilebiliyoruz. Rengini görmüyoruz o başka. Duyduğunuz zaman da şekil çıkarabiliyorsunuz. Her hissiyat öbürüne geçebiliyor. İnsan eli ile dokunarak daha iyi öğrenebiliyor…”
Aynı söyleşide, Yüzyılın Beyin Cerrahı seçilmesi hakkında ne düşündüğü sorulduğunda şu cevabı veriyor: “Beynin muhtelif odacıklardan meydana geldiğini ve her bölümün başka bir yapısı olduğunu ortaya koydum. Tümörler vücudumuzda başka yere sıçrıyor ama beyinde olduğu yerde kalıyor, sıçramadığını ispatladım. Pek farkına varılmıyor ama yavaş yavaş anlaşılacak, bilen insanlar farkına vardılar. Bunun ehemmiyetinden dolayı beni geçen asrın ikinci yarısında yüzyılın beyin cerrahı diye seçtiler.”
Bilime ve insanlığa adanmış bir hayattır Gazi Yaşargil’in hayatı. Yüreği insan sevgisiyle doludur. Fatma Demir’e bu konuda şunları söylüyor: “Hem kendi halkımı, hem de dünya halkını düşünürüm her an. Herkesin dahi iyi yaşaması, sıkıntılardan kurtulması için nasıl yardım edebilirim düşüncesi içimde hep kurttu. Devamlı düşünürüm. Dinlenmeye vaktimiz oldu ama eğlenceye kendimi veremedim. Hiç olmadı. Devamlı hastanelerde çalıştım, eserler verdik. Benim hafta sonum yılbaşım, tatilim hiç olmadı. İlk defa inanın bana 70 sene sonra Antalya’da kongrede kaldık ya, kongreden sonra 6 günde orada kaldım.”
Yarının başarılı, üreten Türkiye’si için çocuklarımıza rol model olarak Gazi Yaşargil gibi örnek bilim insanlarını göstererek bunların hayat hikâyelerinden ve eserlerinden dersler çıkartmalarında yardımcı olmalıyız.